29 Mart 2024 Cuma
 
Ana Sayfa

Kazaların Gerçek Tarifi

Kazaların Gizli Sebepleri

Trafik Cinayetleri

Nasıl Kaza Yapılmaz?

Bir Kaza Durumunda

Ölmeden Önce Ne Yapardı?

Avrupa'nın En Kötü Sürücüleri

Gündüzleri Far Yakılır mı?

Otomobil Güzeldir Ama!

Öldüren Hız

Durma Mesafeleri

Yorgun Sürücüler

Kimlikler

Grup Baskısı

Cep Telefonu Dehşeti

Alkolün Tüm Zararları

Uyuşturucular ve İlâçlar

Kendinizi Test Ediniz

Sevgili Gençler

İstanbul Haritası

Kameralı Yol Durumu

TÜTEV'de İş İmkânı

Ziyaretçi Defteri

 
 
Anket
TRAFİKTE EN ÇOK HANGİ SÜRÜCÜLERDEN RAHATSIZ VE TEDİRGİN OLUYORSUNUZ?
 
Ehliyetlilere Özel Eğitim
 

 

EHLİYETLİ ACEMİLER İÇİN GELİŞTİRİLMİŞ DİREKSİYON EĞİTİMİ

TRAFİK DOKTORU OLMAK…!

Her kursiyerini birer TRAFİK DOKTORU olarak yetiştirmeyi hedef alan vakfımız, bu hususta hiçbir fedakârlıktan kaçınmamaktadır.

Otomobil kullanmak, dünyanın en ciddi ve en çok sorumluluk gerektiren işlerinden birisidir. Sürüş tarzı, aynı zamanda bir kişilik aynasıdır. İnsan karakterini tanımanın en kolay ve en kestirme yollarında birincisi, kişiyi direksiyon başında izlemektir.

Yolcu olarak aracınızda bulunanlar, eğer sürüş tarzınızı beğenir ve huzur içinde aracınızda seyahat ederlerse; artık o kişilerin her konuda size güven duyacaklarından emin olabilirsiniz. 

Tehlikeli araç kullanmanıza şahit olanlar ise, bir de aracınızda yolcu iken korku yaşamışlarsa, o kişiler nezdinde siz artık güvenilmez bir insansınız. Ne yazık ki bu kötü imajdan ebediyen kurtulamayacaksınız.

İnsanlar sadece acemi oldukları süre içinde araçlarını kendi iradeleri ile kullanmaktadırlar. Zira o anda kaza yapma korkusu içinde, pür dikkat trafiğe yoğunlaşırlar. Ustalaştıktan sonra ise aklı; işte, çekte, senette, okulda, evde vs. iken araç kendiliğinden gitmektedir. İşte bu esnada  aracı artık kendileri değil, “Otomatik Pilot” kullanmaktadır. Yani bilinçaltı, yani alışkanlıklar. İnsanın; doğasında olmadığı halde baştan edindiği bir alışkanlık, onun temel davranış biçimi haline gelebilir. Aristo der ki, “Alışkanlıklar, kişilerin ikinci tabiatıdır.”

Sürücü eğitiminin başlangıcında kişiye yanlış metotlarla eğitim verilirse, kendisi de bunun farkında olmadan, ömrü boyunca potansiyel bir “kaza robotu” halinde araç kullanır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, sürücü kurslarında mevzuat gereği verilmesi gereken eğitim, yirmi saat yerine, en fazla iki-üç saat olarak gerçekleşmektedir. Zira bu kurslarda idealizm değil, para kazanma ihtirası ön plândadır. Adayın parası alındıktan sonra, asgari bir akaryakıt ve amortisman maliyeti ile bir an önce ondan kurtulma siyaseti güdülmekte, aday kurnazca övülerek, torpille mezun edilmektedirler. Bu sebeple verdikleri sözde eğitim pozitif değil, negatif unsurlar taşımaktadır. Özetle sürücü kurslarından her mezun olan kişi, potansiyel bir “Kaza Robotu”dur. Bundan dolayıdır ki, Türkiye’deki sürücülerin tamamına yakını hatalı araç kullanmakta ve bu yüzden ülkemizde çok trafik kazası olmaktadır.  

Araç kullanmak ve direksiyon çevirmek, boks veya güreş yapar gibi değil; şık ve zarif olmalıdır. Otomobilinizi tereyağından kıl çeker gibi kolay ve güzel kullanmalı, araç kullanırken asla yorulmamalı, stres yaşamak yerine sürüşten alabildiğine keyif almalı ve huzur duymalısınız.  Aracınızda bulunanlar da sürüş tarzınıza hayran kalmalıdır.

Ömrünüzün hiçbir aşamasında ve hiçbir şekilde; sizden kaynaklanan hatalarla bir trafik kazasına karışmayacak şekilde bir eğitim almalısınız. Bunun için bir insanda çok fazla özellik aranmaz.  On milyarlar verip bir otomobil almadan önce, o aracın mezarınız dahi olabileceğinizin bilincinde olmanız ve ona göre yeterlidir.

Öncelikle sorumluluk sahibi ve ne yaptığını bilen erdemli bir insan olmalı, sürücü eğitimine; En İyi Okul, En İyi Dersane ve En İyi Üniversiteden daha fazla önem vermelisiniz. Zira bu eğitim, sizin hayatta kalmanızı sağlayacaktır. Aksi halde doğru bir sürücü eğitimi almazsanı  azından Bilgisayar Kursu, Yabancı Dil Kursu, Dikiş Nakış Kursu yada Özel Dersaneler kadar ciddiye almalısınız…!

Mükemmel bir sürüş alışkanlığı kazanmak ve “Trafik Doktoru” olmak için, vakfımızın koordine ettiği eğitim programlarından mutlaka yararlanmak gerekmektedir.

Sakın ola ki bazı sahte cazibelere kapılıp ta bu konuda yanlış tercihler yapmayınız. Tuzağa düşenlerin karşılaştığı acı durumları aşağıda yazılanlardan öğrenebilirsiniz...

                             ---------------------------------------------------------------------------

PİYASADAN RASTGELE ÖZEL DİREKSİYON DERSİ ALANLARDAN VAKFIMIZA GELEN ŞİKÂYETLER

“Trafikte Direksiyon Eğitimi Verilir” şeklinde ilânlar vererek kursiyer toplayan sözde eğitimcilerle, aynı işi yapan bazı sürücü kurslarının direksiyon öğreticileri hakkında, aşağıdaki konuları içeren değişik şikâyetler; vakfımızı feveranla arayan özellikle bayanlar tarafından yoğun bir şekilde dile getirilmektedir:

1. “Taciz ediliyoruz. Hem adımızın kötüye çıkmasından, hem de ailemizin başının derde girmesinden korktuğumuz için karakola giderek şikâyetçi olamıyoruz.”

2. “Kasıtlı olarak, devamlı surette bizi tenha yerlere götürüyorlar.”

3. “Eğitim esnasında aracı durdurup, “teorik eğitim aldatmacası” ile uzun ve gereksiz konuşmalar yaparak zamandan çalıyorlar.”

4. “Otoları yıpranmasın ve yakıt harcanmasın diye, DUR-KALK, PARK, MANEVRA, -U- DÖNÜŞÜ gibi çok önemli çalışmaları yaptırmıyorlar.”

5. “Aracı biraz sarsıntılı kullandığımızda bizi azarlayıp, moralimizi bozuyorlar.”

6. “Dik rampa çalışması hiçbir zaman yaptırmıyorlar.”

7. “Akan trafik diyerek sahilde eğitim veriyor, minibüs yoluna ve E-5’e çıkarmıyorlar.”

8. “Çeşitli kurnazlıklar yaparak, bir ders saatini ortalama 30 dakikaya denk getiriyor, ama bunun için bizden çok fazla para alıyorlar.”

9. “Eğiticilik formasyonları yok. bunlar hoca değil, sadece şoför.”

10. “Aynı soruya zaman zaman değişik cevaplar vermeleri, teknik bilgilerinin zayıflığını gösteriyor.”

11. “Anlatımları eksik, zayıf ve yetersiz. Eğitimli insanlar karşısında, bocalıyor, bazen de saçmalıyorlar.”

12. “Tüm olumsuzluklarına ve yetersizliklerine rağmen, paragöz bir yaklaşım içindeler.”

Bu gerçekler ışığında:
Özel Sürücü Eğitiminin sahipsiz bir sektör olması neticesinde, yukarıdaki yüz kızartıcı aşağılıkların ortaya çıktığı bilinmektedir. Özellikle bayan sürücü adaylarının, güvenebilecekleri bir “Baba Ocağı” olarak vakfımıza müracaat etmeleri yöneticilerimizi harekete geçirmiş, bu cümleden olarak; hem bayan, hem de erkek kursiyerler için mükemmel bir eğitim formatı geliştirilmiştir.

Kendi otolarımızla eğitim verip, araçların hırpalanmasından kaçınılmayan, yakıt tasarrufu kurnazlığı taşımayan, risk alan bir konseptle, yoğun trafik ortamında, her şeyin tamamen kursiyerin lehine plânlandığı bu etkili eğitim hizmetlerinden yararlanmak için lütfen alttaki formu doldurarak gönderiniz.

Önemli Not:
Vakfımız kâr ve kazanç amaçlı değil, her konuda mükemmeliyet odaklı hizmetler verir. Web sitemizde bununla ilgili gerekli bilgilere ulaşmak mümkün olabilmektedir. 

Eğitimler şimdilik Anadolu yakasında, Küçükyalı’da başlayıp, yine Küçükyalı'da son bulmaktadır. Ancak; İkitelli'den, Sarıyer'den, Şişli'den, Taksim'den ve daha birçok uzak yerlerden buraya eğitim almaya gelenler, buna fazlasıyla değdiğini ifade ederek, takdir ve teşekkürlerini her zaman dile getirmektedirler.

Daha ayrıntılı bilgi edinmek için ekteki Ön Kayıt Formunu doldurmak gerekmektedir.

TÜTEV (Türkiye Trafik Eğitimini Geliştirme ve Kazaları Önleme Vakfı)

 
 
 [Forma Gitmek İçin Tıklayın]
 
Geri
 
 
Anasayfa | Kullanım Şartları | İletişim
© Copyright 2007 TÜTEV. Türkiye Trafik Eğitimini Geliştirme ve Kazaları Önleme Vakfı Designed & Consulting by Extreme Medya